İslâm, İslamiyet
ESSELÂMU ALEYKÜM VE RAHMETÜLLÂHU VE BEREKÂTUHU

Join the forum, it's quick and easy

İslâm, İslamiyet
ESSELÂMU ALEYKÜM VE RAHMETÜLLÂHU VE BEREKÂTUHU
İslâm, İslamiyet
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
M.Mustafa
M.Mustafa
Admin
Mesaj Sayısı : 22
Puan : 60
Teşekkür edilmiş : 1
Kayıt tarihi : 06/12/17
https://islamiyet.hareketforum.net

Hadîs (Sünnet) Nedir? Empty Hadîs (Sünnet) Nedir?

Cuma Ara. 08, 2017 11:58 pm
SÜNNET (HADİS)

İslâm’ın, Kur’an-ı Kerîm’den sonraki ikinci kaynağı sünnettir. Kelime olarak “yol, yordam, gelenek” manalarına gelen sünnet, ilmi olarak “Peygamberimiz’in (s.a.s.) yolu, uygulaması, geleneği” demektir ve Peygamberimiz’in (s.a.s.) sözleri (hadisleri), Peygamberimiz’in (s.a.s.) hareketleri ile sahabîlerin bazı söz ve hareketleri karşısında susuşu (bu söz ve hareketleri sessizce onaylaması) gibi üç kısma ayrılır.

Hadis terimi çoğunlukla Peygamberimiz’in (s.a.s.) sözlerini ifade ederse de Peygamberi-miz’in (s.a.s.) davranışları ile O’nun sahabîlerin söz ve davranışları karşısında sessizce onayını nakleden hadislerin sayısı da az değildir.

Her tam hadis iki kısımdan meydana gelir: Birinci kısım hadisin metnini Peygamberimiz’-den (s.a.s.) duyarak birbirine nakletmiş olan kimselerin (ravilerin) isimlerini ihtiva eder, bu kısma “sened “ adı verilir. Hadisin sağlamlık ve güvenilirlik derecesini bu kısım tayin eder. İkinci kısım ise metin, yani hadisin asıl muhtevasıdır.

Hadisler; metinleri, muhtevaları bakımından Kutsî Hadis ve Nebevî Hadis olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Kutsî Hadis, sözü Peygamberimiz’e (s.a.s.) manası ise Ulu Allah (C.C.)’a ait olan hadistir. “Allah buyurur ki….” diye başlar. Nebevî Hadis, sözü ile manası Peygam-berimiz’e (s.a.s.) ait olan hadis’e denir ki, hadis denince ilk akla gelen ve hadislerin büyük bir çoğunluğunu meydana getiren bu ikinci kısımdır.

Hadisler senet bölümlerinin niteliği bakımından birçok kısımlara ayrılırlar. Bu tasniflerde göz önünde tutulan ölçüler Usul-ü Hadis ilminin konusunu teşkil eder. …..

Hadisler senet zincirinin tamlığı ve senet zincirindeki ravilerin güvenilirliği bakımından başlıca üç kısma ayrılırlar:

1.Sahih (sağlam) : Sened zinciri tam ve senet zincirini meydana getiren raviler, hadis alimleri tarafından “sözüne güvenilir (sıkat)” kimseler olarak kabul edilen hadislerdir.
2.Hasen (güzel) : Sened zinciri eksik veya sened zincirini meydana getiren ravilerin sözüne güvenilir (sıkat) olduğu hakkında ittifak sağlanamayan hadislerdir.
3.Zayıf : Sened zincirinde yer alan ravilerden bir veya birkaçı şüpheli sayılan hadislerdir.

Ayrıca rivayet yollarının çeşitliliği bakımından da hadisler üçe ayrılırlar:

1.Mutevâtir : Pek çok ravi tarafından ayrı ayrı zincirler halinde nakledilen hadislere denir.
2.Meşhur : En az üç muhtelif ravi zinciri tarafından nakledilen hadislere denir.
3.Ahad : Yalnız tek ravi inciri tarafından nakledilen hadislere denir.

Bu arada hadisle az – çok ilgilenen herkesin sık sık duyduğu başka bir terim de “Mevzu” terimidir ki, hadis olduğu ileri sürülen bir sözün gerçekte hadis olmadığını, başka bir deyimle o sözün Peygamberimiz’e (s.a.s.) ait olmadığını, “uydurma” olduğunu ifade eder.

Peygamberimiz’in (s.a.s.) zamanında ve vefatından sonraki ilk yıllarda Kur’an-ı Kerîm’in metni parçaları ile karıştırılabilir endişesi yüzünden hadisleri yazıya geçirmekten umumi-yetle kaçınıldığı görülür. Fakat Peygamberimiz (s.a.s.) tarafından bu konuda ifade edilmiş bir yasaklama söz konusu değildir. Tersine Amr İbn-il As’ın oğlu Abdullah’ın (R.A.), Peygamberimiz’in (s.a.s.) bazı hutbelerini kaleme aldığını, bu durumu O’na bildirince hareketini tasvip ettiğini hatta elli kadar sahabînin hadis yazmış olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte Kur’an-ı Kerîm ayetlerinde gösterilen yazıya geçirme titizliğinin, hadislerde gösterilmemiş olduğu, bu alanda çoğunlukla hafızaya dayanıldığı kesindir. Uzun zaman büyük bir titizlikle hafızadan nakledilen hadisler Hicri ikinci yüzyılın başlarında kitaplar halinde toplanmaya başlanmıştır. Bu mahiyetteki kitaplar arasında bilhassa altısı İslâm alimleri arasında yaygın bir şöhret kazanmıştır. Hadis denince hemen isimleri akla gelen ve Kütüb-i Sitte (altı kitap) diye anılan kitaplar şunlardır:

1.Buharî : Muhammed b. İsmâil Buharî tarafından derlenmiştir. İçinde 7275 hadis vardır.
2.Müslim : Ebu’l Hüseyin Müslim Nişaburî tarafından derlenmiştir.
3.Tirmizî : Muhammed b. İsa tarafından derlenmiştir.
4.Ebû Dâvud : Sleyman b. Sicistanî tarafından derlenmiştir.
5.Neseî : Ebû Abdurrahman Ahmed b. Şuayb Neseî tarafından derlenmiştir.
6.İbn-i Mâce : Ebû Abdullah b. Mace tarafından derlenmiştir.

Bu altı kitabın ilk ikisi olan Buharî ve Müslim, bu alanda apayrı bir önem taşırlar ve kısaca “Sahihayn” (iki sağlam hadis kaynağı) diye anılırlar.

Saydığımız kitapların dışında yine kaynak niteliğinde daha birkaç önemli hadis kitabı var olduğu gibi sonraları kaynak kitaplara dayanarak derlenen bir çok hadis mecmuaları da görülmüştür.

Bu hadis mecmualarının en önemlilerinden birisi, gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu yüzünden İslâm âleminde yaygın bir şöhret kazanmış, ilim muhitlerini aşarak geniş halk yığınlarına mal olmuştur. Bu kitap elinizde bulunan Riyâzü’s-Salihîn mecmuasıdır.

Riyâzü’s-Salihîn mecmuasının derleyicisi Hicrî 631 yılında Şam’ın Neva kasabasında doğan ve yine hadis ile ilgili daha çok eserin sahibi olan Ebû Zekeriyyâ Muhyiddîn Yahyâ b. Şeref Nevevî’ dir.

(Bu metin; İkra Yayıncılık tarafından basılan ve “Salih Uçan, Eylül 1979 Fatih” imzasıyla yayınlanan Riyâzü’s-Salihîn Tercemesi isimli kitabın birinci cildinden alınmıştır.A.Metin Tekin)
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz